6 Kasım 2015 Cuma

#StayStrong AirAsia

Bulunduğu ülkenin sınırlarına bağlı kalmayan, tüm dünyaya yayılan nadir hatta belkide tek sektördür havacılık. Sadece biz pilotlar değil, sektördeki herkes dünyadaki havacılık gelişmelerini ciddi şekilde takip ve merak eder. Bunlar bazen yeni bir uçak, yeni bir teknoloji iken bazen de ne yazık ki uçak kaçırılması ya da kazası gibi kötü gelişmelerdir.

Bunların sonuncusu da ne yazık ki AirAsia’nın QZ8501 sefer sayılı, A320 tipi uçağın Surabaya’dan Singapur uçuşunda kaybolması oldu…

Babamın da pilot olması nedeniyle kendimi bildim bileli dünyanın neresinde bir uçak kazası olsa, ne zaman bir uçak kaybolsa evdeki moraller düşer. Televizyonda haber kanalları sürekli araştırılır. Amaç yeni bir haber öğrenebilmek İyi haberleri bir an önce alabilmek… 

Bizim evde yaşananlar aslında havacılık sektörünün ufak bir yansımasıymış. Bunu şimdi şimdi anlıyorum. Her uçak kazasının ardından sektörde uzun süre yankıları devam eder.

Ben pilotluğa başladığımdan beri olan kazaların her birini aylarca uçuşta tartıştığımızı farkettim. Kazalar hakkında her bir ipucu, her bir yeni gelişme üzerine konuşulanlar silbaştan tekrar konuşulmaya başlanır. Kabinden, teknikten çalışma arkadaşlarımızla sohbet ederken konu mutlaka gerçekleşen talihsiz kazalara gelir ve kazalara onlar bizim açımızdan bizler de onların açısından bakma şansı yakalarız.

Havacılıkta kurallar kanla yazılır derler. Her ne kadar kötü bir tabir olsada ne yazık ki doğruluk payı çok yüksektir. Bugüne kadar havacılıkta gerçekleşen her kaza, analiz edildikten sonra sonuçları havacılığa yeni kurallar olarak geri dönüş yapmıştır. Her havacının, gerçekleşen her talihsiz olayla bu kadar yakından ilgilenmesinin nedenlerinden birisi de bence budur.

Belki de olan olayları sektörün bu kadar yakından takip etmesi, havacılığın empati yapabilme hisleri yüksek insanların çoğunluk oluşturduğu bir sektör olduğu içindir. Eminim her uçucu, şu anda Air Asia kazasını takip ederken kafasının hep bir köşesinde ‘Ya o uçakta ben olsaydım’ düşüncesiyle izliyordur haberleri.

‘Ya ben olsaydım’ dediğinde sevdikleri geliyordur gözünün önüne. Herkes mutlu hatta mucize derecesinde bir haber bekliyordur. Bakmayın AirAsia’nın personel sayısının 3 bin 5 bin olmasına…  Eminim şu anda havacılık sektöründeki herkesin aklı ve kalbi hep AirAsia’yla. Her biri en az AirAsia çalışanı kadar tedirgin, onlar kadar yürekleri ağızlarına gelmiş mutlu bir haber bekliyorlar.

Bu tür kötü haberlerin ardından uçuş okulundaki ilk dersimde hocanın söylediği cümle gelir aklıma. ‘Bir gün uçağım düşerse diye her uçuştan önce temiz iç çamaşırı giyerdim’ demişti hocamız. O zamanlar çok da anlam verememiştik aslında bu cümleye. Ama yaşanan her kaza, her talihsiz olay bana tekrar tekrar bu cümleyi hatırlatır.

Tabii bu yazıyı okurken biraz da yaşanan olayın yarattığı negatif psikolojiyle yazıldığını aklınızdan çıkarmayın. Her ne kadar bu sene havacılık konusunda pek güzel geçmemişte olsa, havacılık halen en güvenilir ulaşım şekli olmayı koruyor.

Bu yazıyı bitirdikten sonra hazırlanıp uçuşa gidicem. 6 yıl olduğu gibi bugün de aklımda en ufak şüphe olmadan uçuşu gerçekleştirip evimde dinlenmenin keyfini yaşayacağım. Ama insanların her kaza haberinden sonra tedirgin olmasına da çok fazla kızmamak gerek.  En başta bahsettiğim gibi, havacılık ülke sınırlarını hiçe sayan bir sektör. Konuyu daha da netleştirmek için bir örnek vermek gerekirse bir otomobil şirketi, araçlarını herhangi bir arızadan fabrikaya geri çekmek zorunda kaldığında belki o firmanın çalışanları bile konuyu çok fazla merak etmez. Hele o marka arabası olmayanlar haberi bile duymayabilir. Ya da trafik kazaları sadece o bölgede yaşanlar için önemli bir haberdir.

Ama havacılıkta, uçak nerede düşerse düşsün ya da kaçırılsın tüm dünya bu habere dikkat kesilir. Sektörden olsun olmasın herkes mutlu bir haber için dua eder şu anda yaptığımız gibi. Bu da insanlarda sanki sürekli uçak kazası oluyormuş fikri oluştursada, havacılığa olan güvenin sarsılmaması gerektiğini düşünüyorum.

Kalbimiz ve aklımız AirAsia’dan gelecek haberi beklerken, uçak başı yapan her ekip eminimki tüm psikolojilerden arınıp tüm bilgi ve birikimini gerçekleştireceği sefer(ler) için aktarmaya devam edecektir. Kalbiniz AirAsia için #staystrong derken kalbiniz de havacılığın güvenliğiyle olsun. 

Herkese güvenli uçuşlar dilerim…

1 yorum: