25 Ekim 2015 Pazar

Bir Uçucunun Uçuş Günü

Bu konuda da bir çok soruyla karşılaşıyorum. ¨Siz uçağa ne kadar önce gidiyorsunuz?, Hemen dönüyor musunuz?¨ vs gibi… Ben de bu blog yazımda bunlara biraz olsun cevap vermeye çalışıcam. Umarım faydalı olur…





Havayollarına göre değişiklik olsa bile bir çok şirket uçuş ekiplerinin aylık programı o ay başlamadan 2-3 gün önce yayınlar. Yani Haziran ayı programı Mayıs'ın 28’i 29’u gibi şirket tarafından pilot-kabin memuruna bildirilir. Sivil Havacılık kurallarına göre uçucu personelin yıllık toplam 96 gün yani ayda 8 gün boş günü olması gerekiyor. Çalışma gün sayısı, diğer sektörde çalışanlarla aynı. Yani cumartesi-pazar tatil yapanları dikkate aldığınızda, uçuş ekiplerinin hafta sonu-içi fark etmeden 8 boş gün verilmesi gerekiyor.

Bir uçucu, çift koridorlu uçaklarda en az 1.5 saat önce, tek koridorlu uçuşlarda ise en az 1 saat önce şirketin havalimanındaki ofisinde bulunması gerekir. Genelde bu ofislere ¨ekip odası¨ olarak adlandırılır. Uçuşta görevli pilotlar, o günkü uçuşun uçuş planlarını ve uçuşla ilgili tüm gerekli dökümanları kontrol eder. Ardından da uçağa geçilir.


Kokpit ekibi dökümanları kontrol ederken kabin ekibi de o günkü uçuşun özelliklerine yönelik brifing yaparlar. Daha sonra da kabin ve kokpit ekibi bir araya gelerek uçuşla ilgili gerekli bilgileri birbirlerine aktardıkları brifingi yapar.



DEĞİŞİK UYKU DÜZENLERİNE HER ZAMAN HAZIRIZ

Tabii burada ufak bir bilgi de vermeliyim. Uçuşlarımız haftanın 7 günü, 24 saat devam ediyor. Aylık programımızda bir gün sabah 6’da uçarken 3 gün sonra gece 11’de başlayıp tüm gece sürecek bir uçuşunuz bulunabilir. Bu da tamamiyle düzensiz bir uyku düzeni ve yaşam demektir. Her uçucu bir sonraki uçuşa göre uyku düzenini belirler. Örneğin, gece uçuşuna gidecek uçucu ekip öğlen 3-4 saat uyuyarak uçuşa fiziksel olarak kendini hazırlar. ¨3-4 saat neye yeter¨ demeyin. Uçucu olunca vücudunuz da bu düzene yavaş yavaş ayak uydurmaya başlayacaktır. Bazen öğlen uyuduğunuz 1 saat bile sizi uçuşa hazır hale getirebilir.


Konumuza geri dönersek… Sorumlu Kaptan Pilot, uçuşla ilgili her konuyla ilgili sorumlu kişidir. O uçuşta kimin PF (Pilot Flying) kimin PM (Pilot Monitoring) olduğuna, diğer kokpit üyelerinin de fikrini alarak karar verir.

PF, PM nedir diye düşünüyorsunuz di mi? PF : Uçağı uçuran pilot anlamına gelir en basit anlamıyla. İnişi kalkışı PF gerçekleştirir. PM ise uçan pilotu asiste eden kişidir. Hem telsiz konuşmalarını gerçekleştirir hem PF tarafından verilen komutları yerine getirir hem de uçuşun ¨uçuş güvenliği¨ ve şirketin dökümanlarındaki uygulamaları dahilinde yapıldığını takip eder. Böylece uçuş güvenliği en üst seviyede gerçekleşir. Eğer bir pilotun gözünden kaçan bir durum varsa, diğeri tarafından fark edilip gerekli düzeltme işleminin yapılır.




Kıtalararası uçuşlarda, kokpit ve kabin ekiplerinin dinlenmesi sağlanır. Bu da hem kabin hem de kokpite fazladan ekip planlanmasıyla sağlanır. Örneğin, kokpit ekibi normalde 2 kişi iken 3 kişi planlanır ve kokpit üyeleri yazılı kurallara göre uçuş saatinde dinlenebilecekleri süreyi 3’e bölerek her kokpit üyesinin dinlenmesini sağlanır. Bu, kokpit ekibinin konforu için değil uçuşun en kritik safhalarından birisi olan inişte tüm kokpit üyelerinin dinç ve dinlenmiş olması sağlanır. Aynı şekilde kabin ekibi de yazılı kurallar dahilinde ekip 2’ye bölünerek dinlenme bölümlerinde dinlenirler. Yandaki çizimde A380 uçağında ekip için ayrılmış dinlenme bölümlerini görebilirsiniz.



PİLOTLAR YEDİKLERİNDEN ZEHİRLENİR Mİ?



Sizlere kötü bir haberim var. ¨Pilotlar zehirlendi ben uçağı indiririm. Kahraman olurum¨ diyorsanız çok üzgünüm ama bunu gerçekleştiremeyeceksiniz. Çünkü kokpit üyeleri için yemek yüklenirken her yemekten 1 adet yüklenir. Böylece pilotların aynı yemek yeme ihtimali ortadan kaldırılır. Aslında, havacılığın neden bu kadar güvenli olduğunun en çarpıcı örneğidir bence bu. Belki milyonda bir olabilecek bir ihtimali bile düşünüp önceden çözüm üretildiği için şu anda dünyanın en güvenilir ulaşım şeklidir havacılık.


Bu arada havacılığın en güvenilir ulaşım aracı olmasına bir ekleme daha yapıyım yeri gelmişken. PF, yani uçuşu gerçekleştiren kişi, daha motor çalıştırmadan kalkışla ilgili brifing yapar. Motor çalıştırmadan düz uçuşa geçene kadar herhangi özel bir uygulama var mı yok mu? park pozisyonundan kalkış yapılacak piste gidilecek yollar, meydanın çevresindeki yer yüzü hakkında bilgi (en yüksek mania nerede vb), herhangi bir anda anormal bir durumda (motor durması, yangın vs) ne yapılacağı detaylı olarak anlatılır. Aslında usuller standarttır fakat her uçuş öncesinde tekrar edilir. Böylece kokpit üyeleri düz uçuşa geçene kadar hangi anda ne yapacaklarını bilirler.

Düz uçuşa geçildiğinde PF her saat, yine anormal durumlarda hangi meydana iniş yapacaklarını, üzerinden uçtukları ülkenin özel usulleri varsa bunları yanındaki kokpit üyesine bildirir. Bu alçalmaya kadar devam eder. Alçalmadan önce ise PF, alçalma, iniş ve park yerine gidiş hakkında detaylı bir brifing yapar. Tabii bu brifinge pas geçiş, herhangi bir nedenle iniş yapacakları meydana inemezlerse yedek meydana nasıl gidileceğinin bilgisi de dahildir. Böylece tüm kokpit üyeleri sürekli olarak hangi anda ne yapacaklarına önceden bilgi olarak hazırlardır. Bu da acil bir durumda düşünme süresini minimuma indirecektir.


Alçalmadan belli süre önce hem kabin hem de kokpit üyeleri görev yerlerine döner ve alçalma için uçak hazırlanır. Anlattığım gibi brifingin ardından alçalma başlanır.


YATI GÖREVLERİ


Eğer indiğiniz meydandan geri dönecekseniz yukarıdaki hazırlıklar tekrar yapılır. Eğer orada kalacaksanız da otelin daha önce anlaşma yaptığı otele götürecek araçla otele gidersiniz. Otelde bir sonraki uçuş için istirahatinizi gerçekleştirir vaktiniz ve ilginize göre şehirde istediğiniz yere de gidebilirsiniz tabii. Burada tek önemli konu, bir sonraki uçuş için otelden alınma saatinizde uçuşa hazır ve dinlenmiş olarak hazır olmanızdır.

Umarım bir çok soruya cevap verebilmişimdir… Herkese iyi uçuşlar dilerim...

3 yorum:

  1. Teşekkur ediyorum çok verimli oldu.

    YanıtlaSil
  2. Hocam çok tesekkür ederiz bunu bizlerle paylastiginiz için.
    Bitmemesi için tekrar tekrar ayni cümleleri okuyordum. Birkaç sorum olacakti.
    Ilk uçtugunuz uçak TC-AAI'miydi ?
    En zor veya en problemli uçusunuz hangisiydi ?
    Amsterdam'dan döndügnüzde, yakit ihtiyaci'na alçalmadan'mi VHF yolu ile bildiriyorsunuz ? Peki diyelimki SAW'a indiniz ve Londra seferi için uçak degistirmeniz lazim, dispatch kagitlarini yer görevlileri'mi getiriyor size veya tekrardan dispatch ofisinemi gidiyorsunuz ? Tesekkürler.

    YanıtlaSil
  3. Hocam bahçeşehir mezunuymusunuz sanirim bu yil tercih yapcam orayi dusunuyorum birde sizden dusuncelerinizi duymak istiyorum :)

    YanıtlaSil